MAKEDONYA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
MAKEDONYA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Aralık 2022 Cuma

SELANİK HAMİDİYE CAMİİ ŞERİFİ ve MASALSI KAHRAMAN KÖROĞLU






Selanik Hamidiye Camii Şerifine ait fotoğraflar Devlet Arşivleri kayıtlarında bulunan  fotoğraflardır.



Selam

Makedonya'da söylenen türküler arasında eşkiya konusuna girebilecek örneklerden biri de Köroğlu'na ait olanlardır.
Batı Türkleri'nin Dede Korkut Destanından sonra ikinci büyük destanı Köroğlu Destanıdır. Bu destan şimdi en canlı bir biçimde İran, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan gibi Türk toplulukları arasında yaşamaktadır. Köroğlu Destanı hakkında Türkiye'de ve Türkiye dışında oldukça yazı yazılmış ve araştırma yapılmıştır. Makedonya'da bildiğimiz kadarıyla Kocacık köyünden derlenip Nimetullah Hafız tarafından hazırlanan Makedonya Türk Halk Edebiyatı  adlı kitapta yayımlanan bir şiirle Sevim Piliçkova ve bu araştırmanın yazarı tarafından yapılan birer çalışma dışında hemen hemen hiçbir araştırma yapılmamıştır. Piliçkova Köroğlu'nun Makedonya Türklerinin masallarındaki izlerine değindiği yazısında Köroğlu ile ilgili bir şiire de yer vermiştir. Genelde diyologlarda kullanılan ve kahramanlık konuları işleyen diğer Köroğlu şiirlerinden farklı olarak Piliçkova'nın tesbit  ettiği türkü Köroğlu'nun evliliğini dile getiren lirik bir özellik taşımaktadır.



Çamlıbel'den kalktım geldim
Pembe anım ben sana geldim.
 Kalk gidelim Pembe hanım
Çamlıbal'e bizim yerlere
Hikayelerinde büyük bir kabadayı, katı kalpli ve acımasız bir yiğit olan Köroğlu, yakınları ve hanımına karşı duygularını yansıttığı bu türküde yumuşak duygulu bir asilzade olarak karşımıza çıkmaktadır.



Kocacık köyünde derlenen ikinci türküde ise hamasi bir konu işlenmektedir.

Yetiş Köroğlu yetiş
Gitti ya namımız
Tuna seli gibi
Aktı ya kanımız




dizeleriyle başlayan bu metin çok küçük bir anıştırma şeklinde bile olsa bize Pertev N.Boratav'ın Köroğlu ile ilgili Kars bölgesinde derleyip, 1946'da Halk Hikayeleri ve Hikayeciliği adlı kitabında yayımladığı bir efsaneyi hatırlatmaktadır. Boratav'ın yayınladığı hikayede Sırplar karşısında güç duruma düşen Osmanlı dövüşçüleri, Padişah'tan izin alıp tebdil-i kıyafet savaş meydanına çıkan Köroğlu'nun sayesinde başarıya ulaşır. Söz konusu efsanede Boratav. Sırpların 19.yüzyılın başında 1801-1817 arasındaki ayaklanmaları ve Osmanlı Devletini uğraştırmalarının yankısını bulmaktadır. Bizim "Yetiş Köroğlu" türküsünden aktardığımız yukarıdaki dizelerde öyle sanıyoruz ki aynı olayları yansıtmakta ve Boratav'ın bu konudaki varsayımını pekiştirmektedir.



Prof.Dr. Hamdi Hasan'ın Makedonya Türklerince söylenen türküler adlı kitabından









9 Nisan 2019 Salı

KESRİYE KÖY VE MAHALLE ADLARI ve JERVENİ ANILARI





 Fotoğraflar bu siteden

İslam Ansiklopedisinde Kesriye için  adı Yunanca "kunduzların yaşadığı yer" anlamındaki Kastoria'dan gelir. Yunan Makedonyası'nın kuzeybatısında aynı adla anılan göle doğru uzanan küçük bir çıkıntının üzerinde yer alan ufak bir kasabadır. (1981 yılı nüfusu 20.660) Yaklaşık 1385-1912 yılları arasında Osmanlı yönetimi döneminde büyük bir kazanın merkeziydi. Kazada 1900 yılında 126 köy bulunmaktaydı. Osmanlı döneminde kasabada bir kale,kışla ile yedi cami,medrese ve tekkeler vardı. Aynı zamanda Yunan Ortodoks kültürünün de merkezi konumundaki bu kasabada bazıları yüksek sanat değeri taşıyan XVI yüzyıl freskleriyle süslü irili ufaklı yetmişten fazla kilise mevcuttu." olarak anlatılan Kesriye'ye bağlı bir köydür Jerveni....... aşağıda Jerveni'ye ait Sayın Leyla Kaplan'ın derlediği Balkan savaşları dönemini ve mübadeleyi  anlatan sözlü bir tarih çalışmasından notlar ile okuyacaksınız. Yazının sonunda mübadeleden önce Kesriye'ye bağlı olan köylerin ve mahallelerin isimlerinin olduğu listeyi bulabilirsiniz.
Aşağıda okuyacağınız anılar Sevgili hocam Leyla Kaplan'ın derlediği ve yazdığı Balkan Savaşı sonrası Jerveni köyü hakkında anlatılan hatıralardan oluşuyor. 
Aşağıda yazılanlar  bir dönemi bize anlatan çok değerli anılar.... keyifli okumalar 


                                                                                                 


Silyanov ve Jerveni anıları
(Silyanov Makedon asıllı Fransız gazeteci)

Gramos, Kostur bölgesinin güney batı kısmının şekillendiren bir dağdır. Yunan çetelerinden köyleri korumak için bir grup Bulgar Makedon milliyetçi genç Kostur köylerine geldiklerinde,  köylülerden  nasıl zulüm gördüklerini, nasıl yiyeceklerinin ellerinden alındığını , en kötüsü ise kadınlara ve kızlara neler yaptıklarını  dinlediler.

 Silyanov ve arkadaşları Müslüman köyleri korumak için yapabilecekleri her şeyi yaptılar.
Bu kötü günlerde Silyanov’un yaptıkları  içinizi rahatlatır.

Balkan savaşından sonra Jerveni halkını silahsızlanmak için  zorlamışlar. Silyanov; Jerveni halkını dürüst, alçak gönüllü , misafirperver  olarak anlatır.

Yunan kuvvetleri tarafından  kuşatılan ve teslim olmaları istenen Jerveni halkı silahsızlanma konusunda Osmanlı ordusu silahsızlanabilir ama biz siviller neden silahsızlaşalım diyerek  silahlarını teslim etmeyi red etmişlerdi. 

Silyano;
 "Jerveni köylülerini teslim olmaya ikna etme çabaları sonunda sonuç vermiş ve bir heyetin köydeki halkı rahatsız etmeden sayım yapacağı garantisi verildikten  sonradır ki, köylüler teslim olmayı kabul etmişlerdi.



 Bir sokak boydan boya beyaz bir bez ile  şerit ile sarılmıştı. Oradan ellerinde beyaz bayraklı fesli insanlar şerit kenarına geldiler  ve  yalın basit bir makedonca ile  bizi karşıladılar"

 -Adalet ve güvenlik istiyoruz dediler.

Köyde girerek gezen heyet, önce okula uğrar. Silyano “Jerveni’de okul iki sınıflı ve teneke bir soba ile ısınan basit bir okuldu. Hocaları sınıfa girdiğimizde çocuklarla ders yapıyordu. Bizi selamladı. Nazik kibar bir insandı, başında çalması (sarık) ile bizi selamladı. Ondan halk ile konuşup  silahlarını teslim etmeye ikna etmesi istendi. 

 - artık güvendeler sizi Türk-Müslüman olarak değil kardeş olarak görüyoruz dediler.

Jerveni halkından bir kaç kişi silahlarını vermemek için  direnirler.

 Köylülerden birkaç kişinin dışında Vratnik – valki silahlarını vermemek için direnmiş, en son silahını o vermiştir. Silahlarını teslim etmeyi kabullenenler silahlarını bırakmışlar. Barış içerisinde silahsızlanan ilk  Türk köyü Jerveni'dir.

Ardından 

-Güvenlik ve istikrar istiyoruz. Ağalık liderlik gibi bir derdimiz yok. Silahları verirken de bir kızgınlık duymuyoruz dediler.. 

Bir anda onların Slavlara benzeyen yüzlerini  akıllı, kibar tavırlarını gördüm. diyerek anlatıyor Silyano.....

 Sonra ne oldu biliyor musunuz?

Bir süre sonra bu duyarlı masum Jerveni halkına Makedoncayı unutun, artık Yunanca konuşun talimatı verilmiştir.



Jerveni köyü çeteleri

Balkan savaşı öncesi ve sonrasında Kesriye Jerveni köylülerinin kendilerini korumak amacıyla çeteler kurdukları bilinmektedir. Bunlardan  sadece bir çetecinin ismi tespit edilebilmiş ancak birden fazla çetenin var olduğu bilinir.

 Belgelerle tespiti yapılan çetecinin ismi Lokman kısaltılmış haliyle Liko'dur. Bulgar  çeteciler tarafından koyunları çalınan Liko, onları takip ederek öldürür ve koyunlarını kurtarır bu yüzden  yakalanıp yakılmaya çalışılan Liko’nun  kendisini yakmak isteyen çetecilerin elinden kurtulduktan sonra kurduğu çete ve mensupları Liko çetesi olarak adlandırılmaktadır.

 Yün satmaya giden Liko’nun kendisine kurulan tuzaktan bir daha kurtulması onun şöhretini arttırmıştır. Köydeki kızını akrabalarına emanet ederek çevresine topladığı Müslüman köylerden gençlerle, Yunanlı ve Bulgar çetelerle çatışmalara giren Liko hakkında söylenen; 

"Kurttan sisden korkmam Liko’dan korktuğum kadar" sözü, müslüman köylerine saldıran ve onları destekleyen hıristıyan köylere ve  müslümanlara kötü davranan kişilere  karşı başarılı bir mücadele verdiğinin ispatıdır.

 Liko çetesinde; Hayrettin, Hacı Çiyan isimlerini tespit ettik. Bu ve benzeri çeteler için Kesriye komutanlığına müracaat edenler Jerveni köylülerinden de şikayet etmektedirler. Mübadele sırasında Liko'nun kızı Fatma  akrabalarının vekilliğinde Ürgüp - Sineson (Mustafapaşa) köyüne getirilirken Liko çete faaliyetlerini sürdürmüştür. Selanik’te kafileye yetişen Liko gemide hastalanmış, Ürgüp’e geldikten sonra burada vefat etmiştir.

Anlatılan sözlü tarih çalışmalarından bir diğer olay ise,  Bulgar çetecisini tanıyan odun kesmekten dönen Jerveni köylüleri atıyla  yanlarından geçmekte olan Bulgar çete liderini tanıdıkları ve kendilerine sataşan çete liderine baltalarıyla saldırıp bacağını keserek öldürmeleri ile ilgilidir.

 Bunu yapan  köylülerin  yakalanma korkusuyla, köye dönmeyip uzun süre saklanmalarının sonunda Amerika’ya işçi olarak gitmeyi başararak kurtuldukları yakınları tarafından anlatılmaktadır.

                                                                             Sevgilerimle





KÖYLER


Komaniç
İsteçko
Gorenci
Horpeşte
Klandrob
İzkeble
İskamçeko
Ezkible
Zeleniç
İslemeşte
İstariçani
Pojigrad
Bahçıvan
Vidhova
İsliveni
Mavrova
İslatine
Jelingrad
Papraçko
Zağra
Diraniç
Dobrolişte
Jerveni
Zabirdeni
Evşani
Tikveni
Seniçe
Lebçeşte
Çitrok
Kutlucu
Gurneci
Lodova
Lanka
Zelkoş
Terstika
Tirpeşte
Linga
Atik Çiftlik köyü
Taplıca
Zabirdeni
Jelin
Cefruk
Nehaleşye
Fotinişte
Garnise
Varoş
Şak
Zelengrad
Galişte
Zelin

Ravani
Çakoni
NAHİYE
Bireştani
Doropeşte
İzmiki
İsfetinedla
Çayır

Setume
Nohol Çiftlik köyü
MAHALLE
Garleni
Markovani
Kulle
Tohul
Vebçeşte
Kurşunlu
Şeştova
Dopyan
Debbağhane


Varoş


Hasan Efendi


Cami


Gazi Yakupbey



3 Ekim 2017 Salı

SELANİK DOYRAN KÖY LİSTESİ ve DOYRAN'A AİT BİLİNENLER



                             Selanik Eski Cuma köy camii


                           
                                                                                          Fotoğraf Selanik sayfasından alınmıştır.





Aşağıdan gelir Kara Yusuf                                          Bosks tepesinde
Martin sesi var                                                            Yağmur serpeler
Kara Yusuf'un başında                                               Kara Yusuf'u sorarsanız
Altın fesi var                                                               Gogo'yu bekler

Ayde Kara Yusuf                                                         Hamzalı başında
Buradan aşalım                                                           Pusu kurulur.
Gene aşalım be Yusuf                                                 Pusunun içinde
Bayrak açalım                                                             Nerelerin vurulur

Doyran yolları be Yusuf                                             Haydi be Kara Yusuf
Engin daracık                                                             Gel artık eve
Çok istemem be Gogo Demirci                                  Gitmem annem,gitmem babam
Üç yüz liracık                                                             Gitmem eve, geçmem ele......


Kara Yusuf'un memleketi Doyran

Osmanlı İdaresinin son döneminde, mübadele olmadan önce,  Doyran'da nüfusun çoğunluğunu Türkler oluşturuyordu. Yusuf  Doyran nahiyesine bağlı Valodon köyünde yaşamaktaydı. Bir takım güçlerin kışkırtmaları ile yüzyıllardır birlikte yaşayan halkların arası bozulmaya başlamıştı. Hırıstiyan halk, Türklere karşı isyan hazırlığına girişmişti. Sık sık terör olayları yaşanmaktaydı. Bir gün Doyran'lı  bir  hırıstiyan delinin çuvalına, bomba düzeneği kurarak Türklerin alışveriş yaptığı pazara gönderirler. Bomba patladığında 30 Türk ölür. Ölenlerden ikisi Kara Yusuf'un kardeşleridir. Bu olaydan sonra öcünü almak isteyen Kara Yusuf, dağa çıkarak eşkiya olur.Ardından jandarma, Kara Yusuf'un peşine düşer. Halka da, Yusuf'un ölüsünü ya da dirisini getirene mükâfat verileceği duyurulur. Yusuf  bu arada olayı planlayan Gogo Mito'nun peşine düşmüştür. Yusuf'da köy halkına 500 lira karşılığında, Mito'nun hayatını bağışlayacağını duyurur. Yusuf'un amacı, parayı duyup ortaya çıkan  Mito'yu tuzağa düşürüp öldürmektir.. Birkaç gün sonra ortaya çıkan Mito'yu, Yusuf öldürür. Kendilerine yardım eden  Yusuf'u köy halkı ele vermez. Köy halkı gizli gizli ormana yemek gönderip, onu besler. Kara Yusuf bir gün, Doyran yakınlarındaki Ferdane çeşmesinin başında dinlenirken, Asanlı köyü hocasının hırıstiyan hizmetçisini  görür ve ondan kendisine yemek getirmesini ister. Hizmetçi eve dönüp durumu hocasına anlatır. Hoca ilandaki mükâfatı düşünerek hizmetçisi ile Yusuf'u öldürmeyi planlar. Hazırladıkları yemeğe uyku otu denilen "delice otu" ekleyerek Yusuf'a gönderir. Yemeği yedikten sonra derin bir uykuya dalan Yusuf'u hizmetçiye öldürtür. Bu olay üzerine halkın düzdüğü türkü Doyran yöresinde bugün hala söylenmektedir. Davul ve zurna eşliğinde söylenen türkü bir halk dansı olarak ağır bir tempoyla hala oynanır. (1) 

1-Makedonya Türklerince söylenen türküler - Prof.Dr.Hamdi Hasan 


Şu anda, yarısı Makedonya, yarısı Yunanistan sınırları içinde kalan, Yunanistan tarafında kalan köylerin mübadeleden sonra tamamen terkedildiği vilayettir.
Müslümanlar Doyran'ı terk etmeden önce Doyran aşağıdaki köy ve mahallelerden oluşuyordu.

KÖYLER
MAHALLE
Köşklü
Perest
Çınarlı
Ahatlı
Robova
Musa Bey
Dervişli
Eceoğulları
Sinan Çavuş
Karaoğulları
Valyos
Gölbaşı
Çavuş
Ercili
Urgancı
Büyüklü
Akçalı
Doğcalı
Ramuda
Valodan
Zir Gökçeli
Volcalı
Bulamaçlı
Dimotice
Gırbaş
Çepelli
Karalı
Şanşalı
Gökçeli Bala
Kraşteli
Gırbaşı Zir
Gerüşekli
Karasinan
Karapazar
Surlova
Dimonçe
Karacalı
Voloves
Devecili
Kölemenli
Karlova
Popova
Akıncalı
Acıoğulları
Çağlı


Doyran'dan Türkiye'ye ye gelenlerin yerleştirildikleri yerler ise;
İSTANBUL
Çatalca, Silivri, Saraçhane, Nuru Osmaniye, Bakırköy, Şehremini, Üsküdar, Fatih-İskender mah.-Muratpaşa mah- Katip Muslittin mah, Kocamustafapaşa, Maltepe, Topkapı, Tuzla,Aksaray, Tophane
Muğla-Fethiye,Ankara-Ayaş, Denizli Sarayköy-Işıklı köyü

EDİRNE
İpsala, Uzunköprü,Malkoç köyü

TEKİRDAĞ
Kumbağ, Köse İlyas Köyü,Naib,Çorlu, Barbaros,Mürefte, Yuvalı köyü

ÇANAKKALE
Bayramiç, Ezine, Balıklı köyü
Bursa-Gemlik, Zonguldak-Ahurlu, Sinop,Aydın-Söke, Kastamonu-İnebolu


Amasya Havza, Tuzsuz, Merzifon, Konya- Ilgın, Eskişehir, İçel, Tarsus, Ordu, Bolu-Karaçayır

BALIKESİR
Gönen, Edremit,Bandırma, Zeytinli köyü

İZMİR
Karaburun, Göztepe, Bergama, Karşıyaka-Fettah mahallesi, Bornova, Dikili

Kırklareli-Pınarhisar, Vize, Soğucak köyü, Babaeski

MANİSA
Salihli-Reşadiye mahallesi, Horozköy, Harmanda köyü

KOCAELİ
Geyve, Akhisar

GÜNCELLEME 



4 yıllık emeğimin sonucu olan kitabımı 2018 yılında yayınladım. Vefa örneği olmasını istediğim için ; doğduğu toprakları bir daha göremeyen buğulu,elâ gözlü tüm mübadillere ithâf ettim. 
Umarım birçok mübadile faydası olur. Kitabı almak isterseniz eğer sertaccihan@hotmail.com adresinden bana mail atmanız yeterlidir. 

Memleketten-Vatana Sessizlerin Hikâyesi
1915 Yunanistan Kozana seçmen kayıtlarında Türk ve müslüman nüfusa ait bilgiler ve mübadele
adlı kitabımın arka kapak yazısıdır.

"Kimlik arayışına girdiğimde karşıma çıkan mübadele ve mübadillik idi. Konuyu araştırmaya başladıkça "mübadele bağlamında" tarihin sunulma ve anlaşılma biçimindeki yanlışlığı görmeye başladım. Çoğu mübadil torunu atalarının isimlerini bilmedikleri gibi, nereden geldiklerini, niçin geldiklerini de bilmiyorlar. Bu durum çocuklarımıza kültür aktarımı yapamadığımızın çok net bir kanıtı olarak karşımızda duruyor.
Bir toplumun mensubu olmak, o toplumun oluşma sürecinde ortaya çıkan kültürünü taşımak yükümlülüğünü de beraberinde getirir. Bireyler arasındaki zincir koptukça kültürsüz toplumlar ve kültürsüzleşme ortaya çıkmaktadır.
Bu kitapta kaybedilen Balkan savaşlarından sonra Yunanistan devleti sınırları içinde kaldığı için Yunan vatandaşı sayılan ve bu nedenle 1915 yılında yapılan Yunanistan genel seçimlerinde oy kullanan, Selanik Kozana eyaletine bağlı 61 köyde yaşayan 16 yaş üstü toplam 5140 Türk-erkek-müslüman nüfusa ait bilgiler ve lâkapları bulunmaktadır. Birçok Türk ailenin soyadlarının kaynağı bu lâkaplardır.
24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması kapsamında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan "Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokol" gereği Rumeli'den Anadolu'ya gelen Türkiye'nin Yunanistan doğumlu yeni vatandaşları ülkelerinin ekonomik,siyasi ve kültürel biçimlendirilmesinde kilit taşı oldular"

                                                                       Sevgilerimle


BU BİR MÜBADELE HİKAYESİNİN ANLATILDIĞI RADYO HİKAYESİ

KOZANA HATIRALARI......

Selam Mübadil insanların fotoğraflarıyla birlikte bir mübadele hikayesi anlatımı burada....Bakalım kimlerle ortak hikayelerimiz var?...